Tarih

Tarihteki Önemli İnsanların İsim ve Lakap Hikayeleri

Tarihte çok sayıda önemli kişinin hikayesini duymuşsunuzdur. Siyasi, bilimsel, eğitim ya da farklı bir alanda yükselmiş olan hayatları konu alınabilir. Çoğu önemli kişiler genelde lakapları ile anılırlar. Kendi özelliklerine ve yaptıkları işlere göre lakapları kendileri ya da sevenleri tarafından belirlenir. Peki, tarihteki önemli insanların isim ve lakap hikayeleri neler?

Tarihteki Önemli İnsanların İsim ve Lakap Hikayeleri
Tarihteki Önemli İnsanların İsim ve Lakap Hikayeleri

III. Murad-Muradi

Osmanlı döneminin en önemli isimlerinden biri olan III. Murad Muradi lakabı ile bilinirdi. Muradi lakabı ile dini ve tasavvufi şiirler kaleme alınmıştır. Şiirler genelde Arapça ve Farsça gazeller şeklinde yazılmıştır. III. Murad diğer Osmanlı padişahları gibi iyi bir sanat eğitimi almış, şiir ve edebiyat anlamında kendini geliştirmiştir. Hocasının kim olduğu tam olarak bilinmemektedir ancak iyi bir hattattır. Aynı zamanda sülüs, nesih ve Ta’lik yazılarda da yetişmiştir. Muradi lakabı da bu özellikleri neticesinde verilmiştir.

Fatih Sultan Mehmet- Avni

Fatih Sultan Mehmet Avni mahlasıyla çok sayıda şiir yazmıştır. Bu lakapta ona buradan verilmiştir. Şiirlerinde daha çok ince bir dil kullanmış ve açık ifadelere yer vermiştir. Tasvirlerindeki açıklık ise daha ilk okumada anlaşılacak cinstendir. Arapça ve Farsça kelimelerden daha çok Türkçe kelimeler kullanmayı tercih etmiştir. Avni mahlasıyla yazdığı şiirler neticesinde ona bu lakap verilmiştir.

Mehmet Paşa- Zağanos

Mehmet Paşa Rus devşirmesi olarak bilinmektedir. İstanbul’un fethinden sonra sadrazamlığa geçen ilk sadrazamdır. 1453 yılından yani fetihten sonra 1900’lü yıllara kadar devşirme kökenli sadrazamlar iş başına geçmiştir. Mehmet Paşa o dönemde denizcilik ve denizde gözetleme yaptığı için Zağanos lakabını almıştır. Zağanos bir çeşit yırtıcı kuş olan doğan kuşuna verilen isimdir. Gözetlemelerinde bu kuşu kullandığı için bu lakabı almıştır.

Mehmet Emin Efendi- Müftüzade Ayaklı Kütüphane

Mehmet Emin Efendi 19. yüzyılda yaşamıştır. Derin bilgi kapasitesine sahip olduğu için bu lakabı almıştır. Onun gibi insanlara hafız-ı kütüp’de denmektedir. Yani kitaplara ezberleyen bir kütüphane görevlisidir. 1990’lı yıllarda daha teknoloji gelişmediği için kütüphanelerde ansiklopedi okumak en büyük araştırma seçeneğiydi. Bilgisayar aktif kullanılmadığı için bibliyografi fişleri taranırdı. Kocaman dolaplar ve alfabetik olarak dizilmiş kitaplar bulunurdu.

Her kitabın ismi de bir harf kutusunun içinde bulunurdu. Bu kutuların içinde de kitabın ya da yazarın ismi bulunurdu. Daha sonra demirbaş numarası kütüphaneciye verilir ve o da kitabı getirirdi. Yani eskiden kütüphaneye gelen okuyucular Mehmet Emin Efendi’ye herhangi bir kitabın olup olmadığını sorduklarında Mehmet Emin Efendi sadece cevaplamakla kalmaz kitaptan birkaç cümle ya da sayfa alıntı yapardı. Neredeyse bütün kitapları ezbere bildiği için ona Ayaklı Kütüphane denilirdi.

Ahmet Çelebi- Hezarfen

Ahmet Çelebi’nin hayatı hakkında bilgiler Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’nde yazılı bulunmaktadır. Lakabı Hezarfen ise “bin fen sahibi” anlamına gelmektedir. Ahmet Çelebi neredeyse her konuda fikir sahibidir. Çok çeşitli bilim dalları hakkında fikir sahibi olduğu içinde bu lakabı almıştır.

Türk Aydın Reis- Şeytan Döven

Aydın Reis Karamanlıdır ve 16. yüzyılın en önemli Türk denizcilerinden biridir. Kemal Reis tarafından yetiştirilmiştir ve Osmanlı Donanmasında gemi kaptanlığı yapan Sultan II. Bayezid’in emri ile Memlük Sultanlığı hizmetine dahil olmuştur. Ustası Kemal Reis’in vefatından sonrada Kuzey-Batı Afrika’ya geçmiş ve burada Oruç Reis ile birlikte çalışmaya başlamıştır.

Oruç Reis ile beraber Cezayir’in fethine katılmıştır. Daha sonra Barbaros 15 gemilik bir filoyu Aydın Reis’in emrine vermiştir. Aydın Reis’i İspanyol işgali altındaki Endülüs Müslümanlarını kurtarmak için görevlendirmiştir. Bu görevi üzerine özellikle İspanyollar ve diğer Batılı tarihçiler tarafından İspanyol döven lakabını almıştır. Türkler ise ona Şeytan ya da gavur döven demeye başlamıştır. Bunun nedeni, Aydın Reis 5 İspanyol gemisini bu görevinde ele geçirmiştir.

Nasuh-Matrakçı

Tam ismiyle Nasuh bin Karagöz bin Abdullah el-Bosnavi’nin doğum yeri ve tarihi tam olarak bilinmemektedir. Fakat tahminen 1481 yılında Saraybosna’da dünyaya gelmiştir. Dedesinin de devşirme olduğuna dair bilgiler bulunmaktadır. Enderun’da eğitim almıştır, Matrakçı lakabını almasındaki en büyük faktör ise kılıca benzeyen sopalarla oynuyor olmasıdır. Eskrime benzeyen bu savaş oyunu türünü oynayan kişilere Matrak denmektedir.

Hüseyin Paşa- Mezamorta

Hüseyin Paşa’nın babası Girit’in Kandiey şehrinden Tunus’a yerleşmiştir. Ali et-Türki isminde bir Osmanlı Sipahisidir. Kaptan-ı Derya olduğu zamanlarda Venediklilerle yaptığı savaşta çok ağır darbe almıştır. Yaralandıktan sonra da esir alınmıştır, fakat buna rağmen iyileşip geri dönmeyi başarmıştır. Bu yüzden İtalyanca yarı ölü, ya da ölüp dirilen anlamına gelen Mezzo-morta lakabını almıştır. Bu lakap daha sonra Mezamorta şeklinde değiştirilmiştir.

Ahmet Paşa-Pabuççu

Ahmet Paşa 1760 yılında Rize’de dünyaya gelmiştir. Rize’den İstanbul’a geldiği zamanda Vefa Han’ında ayakkabı işi ile uğraşmaya başlamıştır. Daha sonra Vaka-i Hayriye’de Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılması için üstün başarılar göstermiştir. Bu başarıları sonucunda kapıcıbaşlık rütbesini almıştır. Daha sonrasında liman nazırlığı ve kaptan-ı derya olmuştur. Pabuççu lakabı ise ayakkabı dikmekle uğraştığı için verilmiştir.

Tarihteki Önemli İnsanların İsim ve Lakap Hikayeleri
Tarihteki Önemli İnsanların İsim ve Lakap Hikayeleri

Halide Edip Adıvar- Halide Salih

Halide Edip Adıvar Türk edebiyatının en önemli isimlerinden biridir. 1908 yılında gazetelerde kadın hakları üzerine yazılar yazmıştır. İlk yazısı ise Tevfik Fikret’in Tanin Gazetesi’nde yayımlanmıştır. 1910 yılında ise eşinden dolayı Halide Salih lakabını kullanmaya başlamıştır. Eşinin ismi Salih Zeki Bey’dir. Fakat Salih Zeki Bey 2. bir kadınla evlenmek istemesi üzerine ondan boşanmış ve yazılarında Salih yerine Halide Edip ismini kullanmaya başlamıştır.

Rıfat Ilgaz- Mehmet Rıfat, Remzi Işık, Stepne

Hababam Sınıfı’nın ve daha pek çok önemli eserin yazarı Rıfat Ilgaz’da farklı lakaplar kullanmıştır.

Bu lakaplar;

  • Mehmet Ilgaz
  • Remzi Işık
  • Stepne şeklindedir.

Özellikle Stepne takma adı herkese çok farklı gelmiştir ve tartışmalara yol açmıştır. Yazdığı serinin devamı olan oyunları ile çıkarmasıyla beraber nedeni belli olmuştur.

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu